Keçiören Travesti Ahmet ve Veysel

Ankara’nın en büyük ilçelerinden biri olan  keçiören travesti  dar sokaklarında, taş binaların arasında büyüyen bir hikayeydi bu. Ahmet ve Veysel, çocukluklarından beri ayrılmaz iki dosttu. Aynı mahallede büyümüş, aynı okula gitmişlerdi. Ancak Ahmet’in kalbinde yıllardır saklı kalan bir sır vardı: Veysel’e beslediği derin ve tarif edilemez bir aşk.

Bu duygu, önce küçük bir kıvılcım gibiydi. Beraber kahvede oturup çay içerken, futbol maçı izlerken ya da Keçiörendeki travestiler  meşhur şelalesinin yanında yürürken Ahmet bazen gözlerini Veysel’den alamadığını fark ederdi. Onun gülüşü, ellerini saçlarına atışı, umursamaz tavırları Ahmet’in içindeki fırtınayı her geçen gün büyütüyordu. Ama Ahmet, bu duyguyu dile getiremeyecek kadar korkuyordu.

Veysel ise hayatın akışında, her zamanki neşeli ve enerjik haliyle yaşamına devam ediyordu. Mahallede herkesin sevdiği, samimi, dürüst bir gençti. Ahmet de onun yanında her zaman kendini güvende hissederdi, ama kalbinde taşıdığı sır bir yandan onu ağır ağır tüketiyordu.

Bir gün, Travesti  Keçiören’in yüksek tepelerinden birinde oturmuş Ankara’nın ışıklarını izliyorlardı. Veysel, sigarasından bir nefes çekip, “Bazen hayat çok garip Ahmet,” dedi. “İnsan neyi isteyip neyi istemediğini bile tam olarak bilemiyor.”

Ahmet, kalbinin hızla çarptığını hissetti. “Ne demek istiyorsun?” diye sordu.

Veysel başını hafifçe eğdi. “Bazı duygular var ya hani, anlatılmayan ama hep hissedilen… İşte bazen ben de düşünüyorum, belki de hayatı sorgulamak yerine, sadece hissetmek gerek.”

Ahmet bir an Veysel’in gözlerinde kayboldu. Acaba o da bir şeyler mi hissediyordu? Yoksa sadece Ahmet’in kendi içine kapanmış dünyasında kurduğu bir hayal miydi bu?

Ama Ahmet biliyordu. Bu aşkı içinde saklamaya devam edecekti. Çünkü bazı duygular, anlatıldığında anlamını yitirirdi. Ve bazı aşklar, sadece kalbin derinliklerinde yaşanmalıydı.

O gece Ankara’nın sokaklarında yürürken, Vip Travesti Keçiören’in serin rüzgarı Ahmet’in içindeki ateşi söndürmeye yetmeyecekti. Ama yine de, o sevgiyi kalbinde taşımaktan başka bir çaresi yoktu.